CPR Zorunluluğunun İhracatı Hareketlendireceğini Düşünüyoruz
Sektörünün en hızlı büyüyen firmaları arasında yer alan Elcab Kablo, kurmuş olduğu 2 ayrı profesyonel ekiple hem iç pazarda hem de dış piyasalarda faaliyetine devam ediyor. Elcab Kablo Profil Sanayi Tic. AŞ İhracat Müdürü Hatice Aslandağ, İç Piyasa Satış Müdürü Ömer Şentürk ve İç Piyasa Satış Temsilcisi Doğan Muzaç ile firmaları, CPR ve kablo sektörü hakkında konuştuk.
Yılın ilk altı aylık dönemini tamamlamak üzereyiz. İlk dönem verilerinizi değerlendirir misiniz? Geçen yıla göre firmanız açısından nasıl bir görünüm söz konusu? Yurtiçi ve yurtdışı pazarlarınız bakımından konuyu değerlendirebilir misiniz?
Yılın ilk altı ayını sadece içinde bulunduğumuz sektöre yönelik değil genel anlamda değerlendirdiğimizde, bu süreç boyunca ülkemizde ve dış ülkelerde yaşanmış olan politik sorunlar, piyasalardaki istikrarsızlık ve kurlardaki dalgalanmalar nedeniyle olumlu anlamda önemli ve kayda değer bir gelişme gerçekleşmediği, firmaların büyüme ya da gelişme kaydetmeden, irtifa kaybetmeden aynı seviyede stabil bir şekilde mevcudiyetlerini idame ettikleri veya ettirmek için mücadele ettikleri ya da bu yılı en az kayıp ile bitirmeye çalıştıkları görülmektedir. Firmamızı değerlendirip, geçtiğimiz yıla oranla durumumuzu kıyasladığımızda ise üretim kapasitesinin %40’ını ihraç eden ve iç piyasada saygın bir müşteri portföyü bulunan, kurmuş olduğu 2 ayrı profesyonel ekiple hem iç pazarda hem de dış piyasada faaliyetine devam eden bir firma olarak standartlara uygun, müşterilerimizin istek ve taleplerine dair sunduğumuz kaliteli ürün, uygun fiyat ve zamanında teslim avantajları ile kaliteden ödün vermeden faaliyetimize devam ettiğimizi söyleyebiliriz. Sektörünün en hızlı büyüyen firması olarak üretime başladığımız günden bugüne ürettiğimiz tüm ürünlerde müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılayabilmek en büyük hedefimizdir. Bu nedenle özellikle Perpa Ticaret Merkezi’nde açmış olduğumuz satış ofisimiz ile daha güçlü bir satış ağı oluşturmuş bulunmaktayız.
Güç, kontrol ve iletişim kablolarındaki uygulamaları düzenleyen Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (CPR) - EN 50575 standardı, 1 Temmuz 2017 itibari ile zorunlu olacak. Firmanız, AB ülkelerine ihracatta zorunlu olan bu gerekliliklere hazır mı?
İnovasyon ve ar-ge yatırımlarının ürün kalitesinde artış yaratacağının ve ürün yapısının geliştirilmesi için ürüne katma değer katacağının bilincinde olan firmamız, bu nedenle bu alanda daimi faaliyette bulunmakta, göstermiş olduğu etkin başarı ve performansı neticesinde global olarak rekabet eden, sanayinin ihtiyaçlarına ekonomik çözümler üreten, müşteri memnuniyeti odaklı kalite anlayışı ile ana sanayiciler tarafından tercih edilen bir tedarikçi konumunda bulunmaktadır. Bu bağlamda Elcab Kablo olarak Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nin (CPR) kablo sektöründeki uygulamalarını düzenleyen EN 50575 standardı ile binalarda ve diğer altyapılarda kullanılacak kablolara ilişkin getirilecek olan ve 2017 yılında AB ülkelerine kablo ihracatında istenecek olan kriterlere yönelik gelişmeleri yakından takip etmiş, gerekli adımları atarak araştırma faaliyetlerini sürdürmüş ve tüm altyapı çalışmalarını tamamlamış bulunmaktayız. Firmamız olarak söz konusu standardın zorunlu olmasının AB ülkelerine yapılan ihracatı hareketlendireceğini düşünüyoruz.
Uzakdoğu ülkeleri büyük bir üretici güç olmalarının yanı sıra, yüksek nüfusları nedeniyle aynı zamanda büyük bir pazar olabilir mi? Türk üreticiler olarak bu pazarlara girme şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünya üzerinde giriş yapılabilecek sayısız potansiyel pazar bulunmaktadır. Bu pazarlara girmek için öncellikle çok detaylı ve titiz bir pazar araştırması yapılmalı ve hedef müşteri kitlesine ulaşmak için ilgili sektörel fuarlara katılmak gerekmektedir. Sorunuzda da belirttiğiniz gibi evet Uzakdoğu ülkeleri büyük bir üretici güç olmalarının yanı sıra yüksek nüfusları nedeniyle aynı zamanda büyük bir pazar konumundadırlar. Her ne kadar bu ülkelere satış yapmak imkansız gibi gözükse de Elcab dahil olmak üzere, ülkemizde bulunan bütün üreticilerin sahip oldukları bilgi, beka ve tecrübe ile imkansızı başararak bu pazarlara giriş yapabilecekleri görüşündeyiz.
Türkiye kaliteli ve standartlara uygun kablo üretimi sorununu çözdü mü? Kablo sektöründe hala standart dışı üretim mevcut mu?
Maalesef ki ülkemizde halen kaliteli ve standartlara uygun kablo üretime dair yaşanan sorunun devam ettiğiniz söyleyebiliriz. Zira sadece içinde bulunduğumuz sektörü değil tüm sektörleri rahatsız eden problemlerin başında haksız rekabet gelmektedir. Sırf aynı sektörde olduğunuz için aynı kulvar ve konumda olmadığımız üretici diye tabir edilen merdiven altı firmalarla aynı ürün tipini ürettiğiniz için denk tutulmak ve kıyaslanmak bizim için çok rahatsız edici bir durumdur. Maalesef ki sadece sektörel bazda değil genel anlamda çoğu firmanın üretim kapasitesini arttırırken maliyetleri en aza indirmek ve tedarik sürelerini yakalayabilmek için ürün kalitesinden feragat ettiğini veya kapasite artırımına gidildiği halde atıl kapasite ile çalışıp bu durumun maliyete yansıması neticesinde haksız fiyat artışına neden olduğunu görmekteyiz. Kar oranlarını yükseltmek için maalesef ki ürün kalitesinden ödün verilmekte ve bu durum da piyasalarda kalitesiz ürünlerin ortaya çıkmasıyla haksız rekabete ve Ar-Ge çalışmalarının göz ardı edilerek bir marka değeri yaratma hedefinden uzaklaşılmasına neden olmaktadır. Asıl olan yüksek kapasite ile kaliteli üretim yapıp uygun etkin ve verimli pazarlama stratejileriyle müşterilere zamanında hizmet verebilmektedir. Bunun yanı sıra kronik sorunumuz olarak nitelikli ara eleman problemini söyleyebiliriz. Ülkemizde mühendis unvanına sahip olan insanların çoğunun eline bir tornavida dahi olmadan mezun olmasının sıkıntılarını yaşıyoruz maalesef ki. Türkiye’nin ihracatta ana lokomotifi olan beyaz eşya, otomotiv ve tekstil gibi sektörlerin kendi içlerinde ara eleman yetiştirmeye yönelik lise ve dengi mesleki ve teknik okullarını kurmaları gerektiği görüşünü savunuyoruz. Ancak esas problem ülkemizde üretim için gerekli olan hammadde üretiminin gerçekleşmemesinden kaynaklanmaktadır. Tüm bu etkenler kaliteli ve standartlara uygun üretim yapılmasına engel olmaktadır.
Türkiye’nin iki önemli ihraç pazarı olan İngiltere ve Irak’ta hangi gelişmeler yaşanıyor? İhracatta hangi pazarlar öne çıkıyor?
Ülkemizin jeopolitik konumu itibariyle tedarik zincirinin en temel elemanı olan lojistik alanında sağlamış olduğu avantajla global ticaret söz konusu olduğunda geniş bir paya sahip olduğumuz Irak pazarı sadece bizim için değil sektörde bulunan tüm firmalar için son derece etkin, verimli ve karlılık payı yüksek pazarlardı ancak söz konusu pazarlar global ve lokal alanda yaşanan olumsuz gelişmelerden ağır bir şekilde etkilendiği için yoğun bir durgunluk dönemine girmiştir. Bu nedenle riski dağıtmak ve içinde bulunduğumuz pazar sayısını arttırıp satış ağımızı genişletmek için fuar katılımları, daimi müşteri ziyaretleri ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmaktayız. Spesifik pazarlara ihracatın azaldığı zamanlarda sektörün küçük bir dilime hapsolması tamamen geçmişten gelen ve sanayicilerin kronik olarak yaptığı ihracatı sadece birkaç ülke etrafında konumlandırma hatasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle riski dağıtmak, içinde bulunduğumuz olumsuz koşulların doğurduğu sonuçlardan ders alarak pazar sayısını arttırıp satış ağımızı genişletmek için fuar katılımları, daimi müşteri ziyaretleri ile araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmalıyız. Her zaman vermiş olduğumuz örnekte olduğu gibi eğer tüm yumurtaları aynı sepete koyarsanız sepetin bulunduğu yerden alınabilecek olası bir darbe ile hepsini kaybedersiniz. Ancak yumurtaları iki ayrı sepete bölüp riski dağıtırsanız olası bir sorunda en azından yarısını kurtarmış olursunuz. Dolayısıyla sadece kendi sektörümüz değil tüm sanayici ve üreticiler için riskin yalnızca spesifik pazarlara bağlı kalmadan farklı ve çeşitli pazarlara yayılarak azaltılması ve bu suretle olası bir olumsuzlukta ihracat verilerinde herhangi bir düşüşün yaşanmaması en etkin ve verimli çözüm olacaktır. İngiltere’de yaşanan Brexit sürecinin öncelikle ülkemiz adına olumsuz sonuçlar doğurmamasını temenni eder aksi olması durumunda ise yukarda belirttiğim risk dağılımı politikası ile en az zararla bu dönemi atlatabileceğimizi belirtmek isterim.
15-19 Ekim 2017 tarihleri arasında Çin’de düzenlenecek olan China Import & Export Fuarı’na (CANTON) katılacağız. Firmamız genç ve dinamik kadrosu ile daima ileriyi hedeflemektedir. Perpa Ticaret Merkezi’nde açmış olduğumuz satış ofisimiz ile daha güçlü bir satış ağı oluşturmuş bulunmaktayız.